9 Haziran , 2019admin
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ey Fâtıma! Kalk kurbanının yanında bulun, şunu iyi bil ki onun kanından yere düşen ilk damla ile, işlemiş olduğun (küçük) günahlar affedilir.” (Hâkim, IV, 247/7524; Heysemî, IV, 17; Beyhakî, Şuab, V, 483)
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v), bıçakların iyice bilenerek hayvanlardan saklanılmasını emretmiş ve şu uyarıda bulunmuştur: “Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapınız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409; Ebû Dâvud, Edâhî, 11-12/2815)
Burada hayvanı rahatlatmaktan maksat, bıçağı bileyerek hayvanın boğazına sür’atle sürüp kesimi çarçabuk yapmak ve hayvanı okşamak sevmek gibi şeylerdir.
Allah Rasûlü (s.a.v), koyun kesen birini görmüştü. Adam, kesmek üzere koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Bu katı ve duygusuzca davranış karşısında,Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şu uyarıda bulundu:
“–Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını, onu yere yatırmadan önce bilesen olmaz mıydı?” (Hâkim, IV, 257, 260/7570)
Rasûl-ü Ekrem efendimiz (s.a.v), derisini ve boğazının bir kısmını kesip bırakarak hayvanı ölünceye kadar bu şekilde terk etmeyi yasaklamıştır. Boğazın iki tarafındaki şah damarları ile yemek ve nefes boruları iyice kesilmelidir. Hayvanı kestikten sonra biraz bekleyerek, vücûdundaki kanın iyice akması sağlanılmalı ve hayvan can çekişirken hemen derisini yüzmeye başlanmamalıdır. Kurban kesilirken oturmayıp, kan tamamen akıncaya kadar hürmet ederek ayakta beklemek de sâlihlerin âdetlerindendir.