Avrupa da ki ülkelerde et tüketimi için kesilen hayvanların hiçbir yeri zayi edilmemektedir. Öyle ki hayvanların kanı bile çeşitli şekillerde değerlendirilmektedir. Bir takım işlemlerden geçirilen kan, tüketicilere kan sucuğu adı altında satılıyor. Çok da önemsenmeyen ve toprağa kanalizasyona akıtılan kan, gübre olarak ekonomiye kazandırılabilir.

Ülkemizde yapılan küçükbaş ve büyükbaş hayvanların kesimi sırasında, Avrupa’da ki kesimlere göre ekonomik kayıp daha fazla olduğu söylenebilir. Avrupa’da kesilen hayvanların kanı da dahil olmak üzere bütün parçaları ekonomiye kazandırılıyor ve ziyan edilmeyip bir şekilde kullanılıyor. Türkiye’de kesilen hayvanların kanlarının hep boşa gittiği, aslında onlarla organik gübre yapılıp ekonomiye kazandırılabileceği seçenekler arasındadır. [ Bahçeşehir adak kurban ]

Avrupa ülkelerinde hayvanların kanından kan sucuğu yapıp tüketiliyor, karaciğer sucuğu yapıp tüketiliyor. Hayvanın bir damla kanı ziyan edilmiyor. Yemeklerinde bile kullanıyorlar. Tabi bu bizim ülkemizde ve geleneklerimizde biraz olasılıksız olsa da, gübre olarak değerlendirmek daha makul olabilir. Kurban hayvanının kanını tüketmek sağlık açısından sorunlar çıkarabilir ancak biz bu kanlardan organik gübre yapabiliriz ve ekonomiye katkıda bulunabiliriz.

Küçük bir masrafla, toplanan kanın sıvısı ayrıştırılıp, katı kısmı tarlada organik gübre olarak kullanılabilir ve bunda hiçbir sıkıntı yoktur. Büyükbaş hayvanda da, küçükbaş hayvanda da  ortalama 13/1 kan çıkmaktadır. Yani yaklaşık 600 kiloluk bir büyükbaş hayvandan 40 kilo kan çıkmaktadır. Bu kanların düzgün ve steril şekilde toplanabilmesi için mezbahanede kesilmesi gerekmektedir. Bayramlar göz önüne alındığında yaklaşık 500 bin büyükbaş ve 1 milyona yakın küçükbaş kesildiği düşünüldüğünde çıkan kan miktarının çok da az olmadığı görülür.

Uzmanlar kurbanda kesim yapan vatandaşların ve kasapların, hayvanların omuriliklerine zarar verilmemesinin özellikle altını çiziyorlar. Kasapların ve vatandaşların kesilen hayvanların omuriliğine zarar verip hayvanın daha fazla çırpınmasına engel olarak, onun daha az acı çektiğini düşünmesi yanlış olduğunu ifade etti. Dinen ve bilimsel olarak hayvanın yemek borusu, nefes borusu ve şah damarının kesilmesi gerektiği belirtilir. Omuriliğe zarar vererek kesim yapıldığında, hayvan çırpınmadığı için daha az acı çektiği düşüncesi yanlıştır, aslında hayvanın normalden çok daha fazla acı çektiği bilinmektedir. Ayrıca hayvanın kanı tamamen düzgün şekilde boşalmaz ve eti hala çok kanlı olur. Bu da sağlık açısından risk faktörü oluşturur.