2 Eylül , 2020admin
[22:11, 01.09.2020] Elif Coşkun: Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde olup , büluğa çağına ermiş, temel ihtiyaçları ve borçlarından başka nisap miktarı mala sahip olup yolcu durumunda olmayan her Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadet çeşididir.
Buna göre yukarıda anlatılan şartları üstünde taşıyıp, temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gram altın veya onun değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.
Kurban, zorunlu ihtiyaçları ve borçları dışında belirli (nisap) miktarında mala sahip olan kişinin üzerine vaciptir. Hz. Peygamber efendimiz ﷺ imkânı olduğu halde kurban kesmeyenlerle ilgili ağır ifadeler taşıyan hadisiyle bir taraftan kurban ibadetinin imkân bulmaya, güç yetirmeye bağlı olduğunu ifade ederken, bir yandan da gücü yetenin kurban kesmesinin gerektiğini göstermektedir.
Buna göre kurban ibadetiyle yükümlü olabilmek için belli bir malî imkâna sahip olmak gerekir ki, bunun ölçüsü de kişinin temel ihtiyaçları ve borçlarından başka 80.18 gram altına ya da bunun değerinde para veya mala sahip olmasıdır.
Kişinin malı olmakla birlikte borcu da olsa ve borcu ile asli ihtiyaçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalsa o kişi kurban kesebilir. Fakat temel ihtiyaçları ve borçları için ayıracağı para haricinde bu kadar bir mala sahip olmayan kişinin kurban kesmesi gerekmez.
[22:14, 01.09.2020] Elif Coşkun: Sözlükte “yaklaşmak, Allah'a ﷻ yakınlık sağlamaya sebep olan şey” anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak ise, “ibadet maksadıyla belirli bir zamanda belirli kuralları olan hayvanı usulünce kesmek, veya bu şekilde kesilen hayvan” demektir. Arapça'da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması bulunmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında çeşitlilikler bulunur. Kur'an'da Hz. Âdem'in iki oğlunun Allah'a ﷻ kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34). Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta kurban idraki bayağı bir değişikliğe uğramıştır. Hıristiyanlık'ta İsâ'nın çarmıha gerildiği ve bunun insanoğlunun aslî günahına karşı Baba'nın oğlu İsâ'yı feda etmesi olduğu inanışıyla kurban inanışı farklı bir anlam kazanmıştır.
Kurban gerek birey gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın ﷻ emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın ﷻ emrine mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı imtihanın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır. [ Merter adak kurban ]
Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin şekilde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın ﷻ rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına düşkünlükten kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a ﷻ şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine sebep olur.