30 Mayıs , 2019admin
Aynı zekâtta olduğu gibi, kurban nisabı üzerinden bir sene gibi bir müddetin geçmesi gerekli değildir. Ayırca koyun, keçi ve sığır gibi otlayan hayvanlar ve ticaret malları nisap miktarında hesaba eklenilir. Bu malların çoğalan ve artan cinsten olması da illa gerekli değildir. Mesela yirmi tane koyunu olan bir ferdin koyunlarının toplam tutarı altın ve gümüşteki nisap miktarını buluyorsa, bu insan zengin sayılır.
Yine elinde nisap miktarına ulaşan ticaret malı bulunan bir kimse de kurban hususunda zengin sayılır ve kurbanı keser.
Diğer taraftan oturduğu evden başka bir gayrimenkulu olan bir insan, onun kira geliriyle aylık ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde nisap miktarına ulaşan bir miktar parası olursa ona da kurban kesmek vacip olur.
Bunun gibi, borçlu olan bir insan elindeki malıyla borcunu ödediği takdirde geriye nisap miktarı kadar bir parası kalıyorsa, buna da kurban kesmek gerekli olur. Hatta yazlık ve kışlık olarak iki takım elbisesinin dışında nisap miktarına ulaşabilecek başka elbiseleri olan kimse de bu hususta zengin sayılmaktadır. Bazı fıkıh kitaplarımızda şöyle bir hüküm de vardır: “Bir kimsenin kendi oturduğu evden başka bir evi olursa, onu ticaret veya kira için kullanmasa bile yine onun için kurban vacip demektir."
Kurban kesmesi vacip olan kimsenin Kurban Bayramı'ndan önce olduğu gibi, Kurban Bayramı'nın 1., 2. ve 3. günleri içinde de nisap miktarına ulaşan bir paraya sahip olması kafidir. Yâni, nisap miktarını tutan malın üzerinden bir yılın geçme şartı aranmaz. Meselâ Kurban Bayramı'nın birinci günü ihtiyaçlarının dışında eline nisap miktarına ulaşan bir para geçen kimsenin kurban kesmesi vâcip olur.