Kasımpaşa Adak Kurban : Yörükler Ve Hayatları

13 Ekim , 2020admin
Kasımpaşa Adak Kurban : Yörükler Ve Hayatları

Anadolu’da halen yaylak ve kışlak arasında konargöçer hayat yaşayan, ülkemizde küçükbaş hayvancılığın nüvesi sayılan Sarıkeçili Yörükleri, Toroslarda hayatını sürdüren bir oymaktır.


Tarihi Horasan’a ve Orta Asya’ya kadar dayanan, bin yıldan bu yana da Anadolu’da hiç değişmeden varlığını sürdüren bir kadim kültürün temsilcileridir

YÖRÜKLER KİMDİR?


Günümüzde sadece Toroslarda yaşayan, küçükbaş hayvancılıkla geçinen ve göçerliği sürdüren Yörüklerin tarihine bakıldığında: on birinci yüzyıldan itibaren Anadolu’da ve daha sonra da Balkanlarda yurt kuran Oğuz Boylarına mensup Türkmenler çıkar karşımıza. Yerleşik hayata geçenler daha çok Türkmen, göçebe hayatını sürdürenler ise kendini Yörük olarak tanımayı ve tanıtmayı tercih etmişlerdir. Bağlı olduğu oba, oymak ve aşiretlerin adı da çoğunlukla yetiştirilen hayvan ırkına göre -Sarıkeçili, Honamlı, Kara Keçili, Ak Koyunlu ve Kara Koyunlu gibi isimlerle- belirlenmiştir.

Yürüyen, göç eden, sağlıklı ve doğada yaşam sürdüren özgür ruhlu insanlara yörük denir. Bu tarife uymayan, yani özelliğini yitirip geleneklerinden kopan ve göçmenlikten cayıp yerleşik hayatı tercih edenleri de yörükler pek iyi karşılamamışlar, hatta onları işe yaramaz, tembel anlamında “yatık-yatuk” diyerek dışlamışlar. Durum böyleyken zaman içinde değişen şartlar, bazen de devlet otoritesi onları iskâna, toprağa bağlı yaşamaya zorlamış; siyasi ve ekonomik nedenler, fetihler  herkesi bir akıbete savurmuştur.

Bugün Anadolu’da pek çok insanımız kendini “Ben Yörüğüm, Türkmenim, Türkmen Yörüğüyüm” diyerek tanıtır ve kimliğini gururla taşır. Hafızası kuvvetli bir milletin köklerini unutmaması gerekir. Orta Asya’da dolanan ruhun bugün Toroslarda meydana çıkan en gerçekçi parçası olarak yürümeye, konup göçmeye devam ediyorlar. Binlerce yıl kiliminde, keçesinde bir çizginin dahi değişmediği,  Toroslarda dumanı tüten kara çadırın son sahipleridir sarıkeçililer.

BOZ ULUS MODELİ HAYVANCILIK


Tarihi kaynaklarda, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde konargöçer hayvancılık yaparak geçimini kazanan Boz Ulus Türkmenlerinden bahsedilmektedir. Üretici güç olarak millete, ekonomik kaynak olarak devlete büyük bir gelir kapısı açan bu küçükbaş hayvancılık modeli, keşke devam ettirilebilir olsaymış denilecek bir model.

Koyun sürüleriyle yazın Erzincan, Erzurum ve Kars’ın yüksek platolarına çıkıyor, kışın da Diyarbakır, Urfa ve Mardin yöresine göçerek hayvanlarını barındırıyorlardı. Göç esnasında sürüler güdülerek götürülürken, eşyalar da tıpkı bugünkü Sarıkeçililer gibi develerle taşınırdı. Onların çadırları koyun  yünü keçeden ve yuvarlak, topak ev şeklinde; Sarıkeçili yörüklerininki ise keçi kılından dokuma kıl çadırlardan oluşmuştur. İklim ve hayat şartlarına göre koyunculuk yapanlar yün, keçisi olanlar kıl dokumaları tercih etmişlerdir.

Güneydoğu Anadolu’da bugün hâlâ “köçer-göçer” olarak ifade edilen o devrin konar göçerlerinin devamı olarak hayvancılık yapan kabileler vardır. Yaşam şekilleri küçük çaplı değişikliklere uğramakla birlikte sistem aynı şekilde işlemeye devam etmektedir. Hayvancılık, son yıllarda terör ve göç verme yüzünden darbe almış olsa bile, Doğu ve Güneydoğu Bölgesinin olmazsa olmazı bir iş koludur. [ Kasımpaşa adak kurban ]