Habil İle Kabil'in Kurbanı

28 Mayıs , 2019admin
Habil İle Kabil'in Kurbanı

Hz. Adam’in oğulları Hâbil ile Kâbil’in Allah’a kurban sunma olayları bize aynı zamanda bunun insanlık tarihindeki ilk “adak kurbanı” olduğunu da haber vermektedir. 

Hz. İbrahim’e ise hac ibadeti için insanları Beytullah’a çağırması ve “hedy kurbanları” kesmeleri emri verilmiştir. “Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “(…) Bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yeyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.” (Hac 22/26-28)

Velhasıl: Kurban ibadeti, Hâbil ile Kâbil’in Allah’a “adak kurban”ları ile başlamış, Hz. İbrahim’de önce birinci aşamada çocuk için şükür kurbanı ile udhiyye kurbanları seviyesine varmış, sonra ikinci aşamada hac ibadetinin teşri’ kılınmasıyla “hedy kurbanları” ortaya çıkmış.. ve en sonunda peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sas)’ya gelindiğinde, Mekke hayatında şahsına özel farz kılınan “şükür kurbanı” olarak başlamış, Medine devrinin ikinci yılında ise “udhiyye kurbanları” ve ilerleyen yıllarda “hedy kurbanları” üst derecesine ve cihanşümul umumiyete vâsıl olmuştur.

Hanefi mezhebinde mal kiminse kurban borcu da ona ait olduğundan, aile içinde kimin şahsına ait parası varsa onun kurban kesmesi gerekir. Bu ister erkek ister kadın olsun. Şayet bir ailede hem kadının hem de erkeğin ayrı ayrı sermayeleri varsa, dinen zengin sayılan kişi kurban kesmelidir. Her ikisi de zengin ise, ikisi de kurban kesmelidir.
Kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Kurbanda zenginliğin ölçüsü ise şöyledir:
Zaruri ihtiyaçlarından fazla olarak, elinde 85 gram altın veya 595 gram gümüş yahut bunların değerinde para ve mal bulunan kimse zengindir.