24 Haziran , 2020admin
İster peşin almış olsun, ister taksitle almış olsun kişi satın aldığı hayvanı kurban niyetiyle kesebilir. Büyükbaş kurbalık hayvanlara bir kişiden yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Böyle büyükbaş bir hayvan yedi hisseye kadar ortak olarak kesileceği gibi, alındıktan sonra veyada elde olan büyükbaş kurbanlık hayvana en fazla yedi kişi ortak olmak şartıyla kurban olarak kesilebilir. Bunun için bütün ortak olmuş hisse sahiplerinin rızasının olması şartı vardır. Bu konuda Ebu Hanife ‘den tam aksi tarafta bir görüş de rivayet edilmiştir. Bu bakımdan çelişkiye düşüp yanılmamak için kurbanlık alırken hisse sahiplerinin kesin olarak belirlenmesi daha iyi olur.
Fıkıh kitaplarında, kurban kesmek kendisine vacip olmadığı halde kendisine kurban olarak kesmek için büyükbaş hayvan alan kişinin, daha sonra kendisine ortak hisse sahibi bulmasının caiz olmadığı, çünkü üzerine vacip olmadığı halde kurbanlık hayvan alarak bunu kendisine tamamıyla vacip hale dönüştürdüğü beyan edilmiştir.
KURBAN YERİNE SADAKA VERMEKLE İBADET YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR MU?
İbadetlerin bir takım şekil ve şartları olduğu gibi hikmet ve amaçları da vardır. İbadetlerin bu özelliklerinin ayrı ayrı düşünülmesi sözkonusu değildir. Hayvanın kesilmesi kurbanın ana şartlarındandır. Bütün ibadetlerin bir eda ediliş şekli vardır. Kurban ibadeti de sadece kurban edilecek olan hayvanın usulünce kesilerek yerine getirilmiş olur. Karşılığını yoksullara yahut hayır kurumlarına vermekle kurban ibadeti yapılmış olmaz. Nitekim Hz. Muhammet ﷺ’ de , kurban meşru kılındıktan sonra, her yıl kurbanını şahsi olarak kendisi keserek ibadetini eda etmiştir. Hz. Muhammet ﷺ, kurban bayramında Allah ﷻ katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez kabul edileceğini ve kurban edilen hayvanın her bir parçasının, kişinin sevap hanesine kaydedileceğini ifade etmiştir. [Güngören adaklık kurban]
Allah’ın ﷻ rızasını nail olmak için yoksul ve ihtiyaç sahiplerine, karşılık beklemeden iyilik yapmak ve yardım etmek de müslüman kişinin vazifelerindendir. Zaruret derecesinde muhtaç olan kişilere yardımcı olmak, İslam dinince farz kabul edilmiştir. Fakat bu iki ibadetin birbirinin yerine yapılması pek de doğru değildir. Şimdi bu doğrultuda kesme işlemi yapılmadan, kurbanlık hayvanı sadaka olarak muhtaç kişiye vermek kurban ibadetinin yerine geçmez. Aynı şekilde kurban parasınıda yoksul, ihtiyaç sahibi kişilere ve hayır kurumlarına vererek, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.