Keçi eti sert bir ettir. Bu etle yemek yaparken, diğer etler gibi pişirilirse muhtemelen iyi pişmemiş ve lezzetsiz bir yemek olacaktır. Fatih adak kurban keçilerin eti daha fazla ve daha uzun süre kuvvetli ateşte değil de, ağır ateşte yavaş yavaş pişirilmelidir. Böylelikle hem daha az uğraşmış olup hem de daha lezzetli bir yemek yapılmış olur.

Keçi etinde en fazla karşılaşılan sorunlardan biri de üzerindeki sert kıllarıdır. Bazen ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu kılları büyük oranda temizlemek imkansız olabilmektedir. Bunları temizlemek oldukça zaman alır. Bu nedenle kılları temizlerken un ve su kullanılırsa daha kolay olduğu görülecektir. Un ve suyu karıştırarak bir parça hamur yapılır ve bu hamuru biraz bastırarak etin üzerinde gezdirince, etin üstündeki kılların büyük oranda temizlenebildiği görülür.

Keçi eti az yağlı bir et türü olduğu için, kolesterol hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir ettir. Ayrıca hafızayı güçlendirdiği söylenir. Yine keçi etindeki besin maddeleri, insan vücudundaki sıkıntılı olan ya da hastalıklı  hücrelerin çoğalmasını engelleyerek yararlı hücrelerin gelişmesine katkıda bulunup ve çoğalmasını sağlamaktadır. Bu yüzden özellikle köylerde keçi eti ya da doğal beslenen hayvanların etlerinden yiyen kişiler daha uzunca bir süre herhangi bir sağlık problemi yaşamadan yaşamaktadır. İçinde diğer etlere göre daha fazla B1 ve B2 vitamini vardır. Bu vitaminler derinin hara aldığında daha çabuk iyileşmesini sağlar ve sinir hücrelerini korur. Kemik rahatsızlıklarının azalmasında katkı sağlar.

Keçi sütü bileşim bakımından anne sütüne en yakın süt olduğu bilinmektedir. Bileşim açısından inek sütüne de yakın değerlere sahiptir. Keçi sütü proteinlerinin %75'i kazeinden oluşur ve bundan dolayı "Kazeinli Sütler" grubundadır. Karoten oranı düşük olduğu için inek sütünden daha beyazdır. Karoten süte Vitamin-A olarak geçmektedir.