Esenyurt Adak Kurban : Hatvanın Kesimi Ve Diğer İşlemler

15 Eylül , 2020admin
Esenyurt Adak Kurban : Hatvanın Kesimi Ve Diğer İşlemler

Kurbanlık Hayvanın Kesimi ve Diğer İşlemler


 İbadet niyetiyle olsun veya olmasın eti yenen hayvanların kesiminde aranan kurallar esas olarak  aynıdır. Hayvan, kesim yerine nazik şekilde götürülür, kesileceği zaman kıbleye karşı ve sol yanı üzerine yatırılır. Eğer elinden geliyorsa her mükellefin kurbanını kendisinin kesmesi daha uygundur, değilse bir başkasına vekâlet verip kestirir. Kurbanı kesecek kimsenin müslüman olması mümkün mertebe tercih edilir; erkek, kadın, yetişkin, çocuk olması farketmez. 

Ehl-i kitabın kestiği dinen helâl olduğundan yahudi ve hıristiyanlara da kesim yaptırılabilir. Kurban sahibinin kesim esnasında orada hazır bulunması en uygun olandır ve müstehabdır. Hayvan yere yatırılırken, “Yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a ﷻ , O’nun birliğine inanarak çevirdim. Ben müşriklerden değilim” (el-En‘âm 6/79); “Benim namazım, ibadetim (kurbanım), hayatım ve ölümüm hep âlemlerin rabbi olan Allah ﷻ içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben Allah’a ﷻ teslim olanların ilkiyim” (el-En‘âm 6/162-163) meâlindeki âyetleri okur ve kurbanının kabul olması için Allah’a ﷻ dua eder. Daha sonra da tekbir ve tehlîl getirir.

Kurbanı kesen kimse hayvana eziyet vermemeye çok  dikkat etmeli, bıçağı hayvana göstermemeli ve keskin bıçak kullanmalıdır. Sağ eliyle tuttuğu bıçakla hayvanı keserken “bismillâhi Allahüekber” der. Kurbanı vekilin kesmesi halinde kurban sahibi de besmeleye iştirak eder. Kurban kesen kimse kesim esnasında Allah’ın ﷻ adını anmayı (besmele) dalgınlıkla unutursa bir şey yapmak gerekmez; kasti terkederse Hanefî mezhebine göre bu hayvanın eti yenmez.

Kurban kesmenin rüknü kurbanlık hayvanın kanını akıtmaktır. Sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yatırılıp çenelerinin hemen altından boğazlanmak suretiyle, deve ise ayakta sol ön ayağı bağlanarak göğsünün hemen üzerinden kesilir. Kesim işlemi boğazın iki tarafındaki şah damarları, yem ve yemek borusundan en az üçü kesilerek yapılır ve hayvanın kanının iyice akmasını sağlamak için bir süre beklenir. Hayvana acı vermemek için önce şoka sokmak (bayıltmak), sonra kesmek câizdir; çünkü şoka giren hayvan ölmez, hayatı devam eder, ancak kesildiğinde kanı akar ve ölür.

Kurban sahibi kurbanın etinden yiyebilir, bakmakla yükümlü bulunduğu kimselere yedirebilir; ancak etinin bir kısmını da yoksullara dağıtması gerekir. Şâfiî’ye ve İbn Hazm’a göre bu vâciptir. Yenecek ve dağıtılacak miktar konusunda kesin bir ölçü koymak zor olmakla birlikte dinî gelenek, kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından yenilmesi, ikinci parçanın zengin bile olsalar eş, dost ve akrabaya hediye edilmesi, üçüncü parçanın ise kurban kesmeyen fakir kimselere dağıtılması şeklindedir. Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının olması durumunda kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesin de de bir mahsur yoktur. Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi, hem ikram etmesi hem de fakirlere dağıtması genel bir kural olup bunun ölçü ve şeklini her mükellefin kendi durumunu, çevresinin ihtiyaç ve imkânını göz önüne alarak bizzat belirlemesi ve bu konuda ibadet olarak düşünüp hareket etmesi doğru olur. Kurbanın etinin kesimin yapıldığı bölgede dağıtılması tavsiye edilirse de daha fazla yoksulların olması halinde başka yerleşim birimlerine de gönderilebilir. [ Esenyurt adak kurban ]

Adak olarak veya ölenin vasiyeti üzerine malından kesilen kurbanın etinden adakta bulunan kimse, vârisler ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimseler yiyemez. Eğer yiyecek olurlarsa yediklerinin karşılığını yoksullara dağıtmaları gerekir. Ölen kimse adına nâfile olarak kesilen kurbandan sahibi de bakmakla yükümlü bulunduğu kimseler de yiyebilir; ancak dağıtmak daha faziletlidir. Hac ve umrede kesilen ceza ve kefâret kurbanlarının etinden sahibi yiyemez. Şâfiî mezhebinin, temettu‘ ve kırân haccı yapanların kestiği şükür kurbanının etinden yiyemeyeceği görüşü o bölge halkının yararına öncelik verilmesi niyetiyledir.