Kurban adayan kişinin kurban kesmesi üzerine vacip olur. Eğer kişi adağını bir isteğinin gerçekleşmesine bağlamışsa, bu şart gerçekleşince mutlaka kesmesi gerekir. Adak etinden kurban sahibi, anne babası, dede ve nineleri, çocukları ve torunları yiyemez ve zengin kimseye de yediremez. Eğer illa yemesi gerekirse , yediği kadar eti tartıp rayiç bedelini ödemesi gerekir.

Yeni doğan çocuk için şükür amaçlı kesilen kurbana “akika” denir. Genelde erkek çocuk için iki,kız çocuk için bir tane kesilir. Bu kurbanı kesmek müstehaptır ve akika kurbanında da diğer kurbanlarda aranan özellikler aranır. Akika kurbanı çocuk doğduktan , ergenlik çağına gelene kadar kesilebilir ancak doğduktan sonra yedi gün içinde kesilmesi daha uygun görülmüştür. Akika kurbanının etinden ve sütünden kurban sahibinin kendisi de dahil herkes faydalanabilir. [ Çağlayan adak kurban ]

Temettu ve kıran haccı yapan kişilerin, aynı mevsimde hac ve umreyi eda ettikleri için, kestikleri kurbana şükür kurbanı da denir. Aynı zaman da kişi , arzu ettiği bir amaca ulaşması ve bir isteğinin olması durumunda da şükür kurbanı kesebilir. Bu kesilen kurbanların etinden sahipleri de yiyebilirler.

Dinimizde grup oluşturup , peygamberimiz ﷺ adına kurban kesmek gibi  bir yapılanma yoktur. Bunun , mutlaka yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi doğru değildir. Çünkü Allah ﷻ ve Rasulünden ﷺ nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi dillendirmek bid’attir. Hz. Ali’ den rivayet edildiğine göre “ Rasulullah ﷺ sağlığında kendi adına bir kurban kesmemi vasiyet etti, işte bende onun yerine kurban kesiyorum.” Şeklindeki haber bu uygulamaya delil olarak kabul edilmez, çünkü Hz.Ali kurbanı kesme nedeni olarak, Hz. Peygamberin ﷺ in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir.

Bu sebeple bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez. “ölü kurbanı” veya “kabir kurbanı” diye nitelendirilen bir kurban çeşidi dinimizde yoktur. Ancak ölmüş birisi adına veya sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir.