8 Ağustos , 2020admin
Hz. Muhammed’in ﷺ doğum esnasında Hazret-i Âmine’nin yanında Şifâ Hâtun, Fâtımâ Hâtun ve Peygamber’imizin ﷺ halası Safiyye Hâtun vardı. Bunlar da şahit oldukları nûru ve diğer olayları şu şekilde anlattılar. Şifâ Hâtun : “Ben, o gece Âmine’nin yanında idim. Muhammed aleyhisselâmın doğar doğmaz duâ ve niyâzda bulunduğunu işittim. Gâibden; “Yerhamüke Rabbüke” diye nida edildi. Sonra bir nûr belirip o kadar çok ışık verdi ki, doğudan batıya kadar her yer belirdi...” Bundan başka birçok olaya tanık olan Şifâ Hâtun; “Ne zaman ki, O’na peygamberlik verildi; hiç tereddüt etmeden ilk îmân edenlerden biri de ben oldum.” dedi. [ Beyoğlu adak kurban ]
Safiyye Hâtun: “Muhammed ﷺ doğduğu anda her yeri bir nûr ışığı kapladı. Doğar doğmaz secde etti, mübârek başını kaldırıp açık bir dille “Lâ ilâhe illallah, innî resûlullah” dedi. O’nu yıkamak istediğimde, biz O’nu yıkanmış olarak gönderdik.” diye bir ses bida etti. O sünnet olmuş ve göbeği kesilmiş olarak doğdu. O’nu ﷺ kundağa sarmaya kalkıştığımda sırtında bir mühür gördüm, mühürün üzerinde (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah) yazılıydı. Doğar doğmaz secde ettiği sırada kısık sesle bir takım şeyler söylüyordu, kulağımı mübârek ağzına yaklaştırdım; “Ümmetî, Ümmetî” (Ümmetim, ümmetim) diyordu...”
DEDESİNİN TEPKİSİ
Peygamber efendimizin ﷺ doğduğunu dedesi Abdülmuttalib’e (a.s) Kâbe’de Allah’a ﷻ yalvarıp duâ ederken müjdelediler. Abdülmuttalib bu müjdeyi aldığı anda çok sevinip O’nu ﷺ görmeye gitti ve; “Bu oğlumun şânı, şerefi çok yüce olacaktır” dedi. Daha sonra da O’nun ﷺ doğumunu kutlamak için doğumundan yedi gün sonra Mekkede ki halk için üç gün ziyâfet verdi. Ayrıca şehrin her mahallesinde develer keserek insan ve hayvanların faydalanması için bıraktı. Ziyâfet esnasında çocuğa hangi ismi koydun diye soranlara Muhammed ismini verdim dedi. Neden atalarından birinin ismini vermedin denildiğinde; “Allah’ın ﷻ ve insanların O’nu ﷺ medh etmelerini, övmelerini istediğim için.” cevabını verdi. Ahmed ismini ise annesi Amine hatun verdi.
Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın doğduğu gece bir yıldız meydana geldi. Bunu gören Yahûdî bilginleri peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın doğduğunu bildiler. Eshâb-ı kirâmdan Hassân bin Sâbit anlatır: “Ben sekiz yaşındaydım, bir sabah vakti Yahûdînin biri, hey Yahûdîler! diye bağırarak koşup yanlarına gitti. Yahûdîler ne var, ne bağırıyorsun diyerek yanına toplanınca şöyle söyledi: “Haberiniz olsun Ahmed’in yıldızı bu gece doğdu! Ahmed bu gece dünyâya geldi...”