Bakırköy Adak Kurban : Allahın Kullarını Rızıklandırması

28 Eylül , 2020admin
Bakırköy Adak Kurban : Allahın Kullarını Rızıklandırması

Allah ﷻ kullarına hertürlü rızık verendir. En bilinmeyen ve umulmadık yerlerde, yerin karanlıklarında ve deniz diplerinde hiçbir canlıyı rızıksız, aç, çaresiz ve dermansız bırakmaz. Her canlının her ihtiyacını vakti vaktine veren bizzat Cenab-ı Allah’tır ﷻ .

Cenâb-ı Hakkın ﷻ rızık verici olduğunu bildiren bazı âyetler şunlardır: “Allah dilediğini hesapsız şekilde rızıklandırır.” 
 “Allah kullarına lütfedendir. Dilediğini rızıklandırır. O eşsiz kuvvet ve izzet sahibidir.”
  
“Nice canlılar vardır ki rızıklarını kendileri elde edemezler. Sizi de onları da rızıklandıran Allah’tır. O Semi’ ve Basîr’dir.”
“Yeryüzünde bulunan bütün canlıların rızıkları ancak Allah’a aittir.”

Bütün canlıların istedikleri maddî ve manevî rızıklar Cenâb-ı Hak ﷻ tarafından ummadıkları yerlerden çok düzenli biçimde, gayet uygun vakitlerde ellerine verilmektedir. Her bir bahçe bir kazandır. Her bir meyveli ağaç bir kaptır. Cenâb-ı Hak ﷻ her mevsimde incecik sicim gibi iplerle leziz yiyecekler indirmekte; bütün bağ ve bahçelerdeki ağaçların elleriyle biz kullarına ikram etmektedir.

“İman edenler ve salih amel işleyenlere altlarından ırmaklar akan Cennetler olduğunu müjdele. Onlar orada bir üründen rızık olarak verildiğinde, ‘bu daha önce bize verilen rızık gibidir’ derler. Onların benzerleri olarak sunulmuştur” âyetinin tefsirinde, bu âyette geçen “daha önce verilen rızık” cümlesinde kapalı olarak bırakılan “rızık” kelimesinin dört anlam ihtimali olduğunu beyan eden Saîd Nursî, bu mânâları şöyle açıklar:

1- Rızıktan maksat “amel-i sâlih”tir. Dünyadaki salih ameller, yani Allah ﷻ için yapılan güzel davranışlar, Cennette ebedî rızıklar tarzında sahiplerine ikram edilecektir. Cennet ehli bu ikramdan sonra, “şimdi yediğimiz rızıklar, dünyada yaptığımız amel-i salihin neticesidir” diyecekler. Yani dünyadaki salih ameller, Cennette cisimleşmiş birer sevap kesilmiştir. İşte amel-i salihle Cennet yemişleri arasında bu denli yakın bir ilişki bağı bulunmaktadır. [ Bakırköy adak kurban ]

2- Rızıktan maksat dünyanın yiyecekleridir. Dünyada bize verilen yemek ve rızıklar bunlar gibidir, fakat zevkleri ve tatları arasında dağlar kadar fark var. Cennet ehlinin hayretleri bundandır.

3-Bu ürünler biraz önce yediklerimiz gibidir; ama anlamları ve tatları farklıdır. Demek suretlerinin aynı olmasıyla ülfet ve alışkanlık lezzeti veriyor; tatları ve zevklerinin farklı olmasıyla da yenilenme lezzeti veriyor. Cennet ehlinin sevinçleri bundan dolayıdır.

4- Şimdi yediğimiz meyveler bu dallardaki meyvelerdir. Demek bir meyve koparıldığı zaman, yeri boş kalmıyor. Derhal yerine bir meyve oluşuyor. Cennetin meyvelerinde noksanlığın olmayışı bundandır.

Rızkın hayat kadar kudret nazarında ehemmiyetli olduğunu beyan eden Bedîüzzaman, “kudret”in çıkardığını, “kader”in giydirdiğini, “inayet”in ise beslediğini kaydeder. Saîd Nursî’ye göre, rızk belli bir süreç içinde gelmektedir. Hayatta açlıktan ölmek yoktur. Zira insanın kendi iç yağı ve bazı unsurlar vesileyle hücrelerde depo edilen gıda bitmeden önce ölüm gelmektedir; bu da demek ki ölüme sebep olan, terk-i âdetten kaynaklanan bir hastalıktır, rızksızlık değildir.