Hristiyanların Hz. İsa’yı çarmıhta öldürdükleri düşüncesiyle ilgili Rabbimiz (tebârake ve teâlâ) ﷻ şöyle buyurmaktadır:

وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا الْمَسِيحَ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ اللَّهِ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَكِنْ شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ الَّذِينَ اخْتَلَفُوا فِيهِ لَفِي شَكٍّ مِنْهُ مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ إِلَّا اتِّبَاعَ الظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِينًا () بَلْ رَفَعَهُ اللَّهُ إِلَيْهِ وَكَانَ اللَّهُ عَزِيزًا حَكِيمًا

“Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük» demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa (a.s.) gibi gösterildi. Onun hakkında şüpheye düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu konuda hislerine uymak dışında hiçbir (sağlam) delilleri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. ( Allah Teâlâ ﷻ Nuh (aleyhi’s-selam)ı tufandan, İbrahim (aleyhi’s-selam)’ı ateşten, Musa (aleyhi’s-selam)’ı Firavun’dan, Muhammed Mustafa’yı ﷺ müşriklerin tuzağından koruyup kurtardığı gibi İsa (aleyhi’s-selam)’ı da, onu katlederek yok etmek isteyen yahudilerin elinden kurtarmış, Hz. İsa’ya (a.s.) ihanet ederek gizlendiği yeri askerlere gösterip onu yakalatmaya çalışan kişiyi Hz. İsa’ya benzeterek çarmıha gerilmesini sağlayarak öldürmüştür. Bilâkis Allah ﷻ onu (İsa’yı) kendi nezdine yükseltmiştir. Allah ﷻ izzet ve hikmet sahibidir.”

Onları ve bu düşüncelerini reddeden başka bir âyeti kerimede şöyledir:

وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى

“…..Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez.” Yani kimse diğerinin günahını yüklenmez. [ Avcılar adak kurban ]

Bu ayetler gösteriyor ki, Hz. İsa’nın (a.s.), Hz. Adem’in (a.s.) işlediği günahı affettirme salahiyetinde olmadığı gibi, kendini kurban etme durumu ve çarmıha gerilerek öldürülme durumu da olmamıştır.

Hz. Nuh (aleyhi’s-selam)’ın Kurbanı

Nuh (aleyhi’s-selam)’da Tufan’dan sonra, sağ kaldığı için Allah’a ﷻ şükür sebebi olarak bir kurban kesmiştir.

“Kurban, İslam ümmeti dışındaki ümmetlere de Allah ﷻ  tarafından meşru kılınan bir ibadet olsa dahi! İslam’daki kurbanın hedefi, daha farklı ve muhtevası daha fazladır.”