Bizi tövbe etmeye çağıran bizzat Cenâb-ı Hak’tır ﷻ . Bu konuda ki bazı âyetler şöyledir:

“Hepiniz Allah’a tövbe ediniz ey mü’minler! Tâ ki, kurtuluşa erebilesiniz.”

“Bu kitap size gönderildi ki, Rabbinizden af dileyin. Sonra günahlarınızdan vazgeçmiş olarak O’na dönün. O da sizi takdir edilmiş olan ecelinize kadar güzel bir şekilde yaşatsın. Ve her fazilet sahibine lütuf ve ihsanıyla mükâfatını versin. Yüz çevirirseniz, muhakkak ki, ben büyük bir günün azabının size gelmesinden korkarım.”

“Ey iman edenler! Allah’a tam bir ihlâs ile tövbe edin. Umulur ki Allah günahlarınızı bağışlar. Ve sizi altından ırmaklar akan Cennetlere koyar. O gün Allah’ın Peygamberi ve beraberindeki mü’minleri utandırmayacağı gündür.”

“Kim günah işler ve tevbe etmezse, işte onlar zalimlerin tâ kendisidir.”

 Kur’ân’ın gerçek müfessiri olan Peygamber Efendimiz ﷺ tövbeye çok önem verir, kendisi de günde yüz defa tövbe ederdi. Buyururdu ki:

“Ey insanlar! Allah’a ﷻ tövbe ediniz ve O’ndan ﷻ mağfiret isteyiniz. Muhakkak ki ben günde yüz defa tövbe etmekteyim.”

“Allah ﷻ gündüz günahkârları tövbe etsin diye geceleyin elini açar. Gece günahkârı tövbe etsin diye gündüz elini açar. Tâ güneş batıdan doğuncaya kadar bu böyle devam eder.”

“Kim, güneş batıdan doğmadan önce tövbe ederse, Allah ﷻ tövbesini kabul eder.”

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri kabul olunan bir tövbenin sırrını şöyle anlatır: “Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiane eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, affa müstahak olur.” [ Yeşilköy adak kurban ]

Biz, geçmiş ve gelecek günahları bağışlandığı halde, günde yüz defa tövbe eden bir Peygamberin ﷺ ümmetiyiz. Tövbe etmek bizim vazifemiz. Hulus-u kalbimiz ve samimiyetimiz nispetinde tövbemizin kabul edilmesini Rahmet-i İlâhiyeden umarız. Ümit kapısı açıktır ve müslümana ümitsizlik yakışmaz. Ümitsizlik bizim dinimizde yoktur.

Tövbemizin kabul edildiğini bilmemize gerek yoktur. Esasen hiçbir ibadetin kabul edildiğini bilmemize imkân da yoktur. Biz Allah ﷻ rızası için ibadet yaparız, tövbe yaparız. Cenâb-ı Hak ﷻ dilerse kabul eder. Takdir kendisinindir. Bağışlanmak dileğiyle...