Kurbanın Bayram Olması

27 Mayıs , 2019admin
Kurbanın Bayram Olması

İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’in iki oğlu Hâbil ve Kâbil’le başlayan kurban kesme  ibadeti, dini bir ibadet olarak, peygamberlik zinciri içerisinde yüzyıllar boyunca ilerleye ilerleye Hz. İbrahim ve İsmail’e kadar gelmiş olup, onlar ile hac ibadetinin bir parçası halinde sünnete dönüşmüş ve yine aynı peygamberler silsilesi yoluyla yüzyılları takip ederek gelip tâ Hz. Muhammed’e kadar ulaşmış olup, Ona gelince ise, sadece hac mevsimi hacıların kestiği bir kurban olmaktan da çıkıp cihanşümûl ibadet olma konumunu almıştır. Şöyle de denilebilir:

Peygamberimiz (sas), Hz. İbrahim’in sünneti olarak Hac mevsiminde kesilen hedy kurbanı ibadetini, hacda bulunmayan bütün mü’minler hakkında udhiyye kurbanı olarak kesilerek bayram yapılmasını hicretin ikinci yılında getirmiştir. Her sene hac mevsiminde hacı adaylarından hacc-ı ifrata niyet edenler hedy kurbanı keserken, hacda bulunmayan çoğunluk mü’minler de aynı zaman dilimlerinde  (maddi durumlarına göre)  udhiyye kurbanı keserek bayram yaparlar.
 
Hz. İbrahim’in, oğlu İsmail’i (as) kurban etmek istediği, Cenâb-ı Hakk’ın da büyük bir koç göndererek onu kurtardığı günün yıldönümleri olan hac ibadet mevsimi, hicretin ikinci yılında Allah Teala tarafından Peygamberimiz (sas) yoluyla ümmete bir kurban bayramı olarak hediye edilmiştir. Bu bayram, hanîf İslam dininin önderleri olan peygamberin hatıralarını  tazelemek, Allah uğruna canı ve malı feda etmek, bu yolda sabır ve metanet göstermek konusunda onları örnek almak manalarını içerir.

Kurban ibadetinin tarihçesini, adeta aşağıdan yukarıya doğru, ferdîden ictimâîye, cüz’îden küllîye doğru bir süreçte güçlendiğini ve büyüdüğünü görüyoruz, şöyle ki: Kurban ibadeti, önce adak kurbanı, sonra hedy kurbanı ve sonra da udhiyye kurbanı kademesine yükselmiştir.