Hadımköy Adak Kurban : Kurbanın Önemi

9 Eylül , 2020admin
Hadımköy Adak Kurban : Kurbanın Önemi

Zekât ile elimiz, canımızın yongası olan kendi paramıza, kendi malımıza, kendi kazancımıza başkası lehine, başkasına yardım etmek için uzanır. Bir para verme uyarısı ile Rabbimize yaklaşırız. Zekât ile, kazandıklarımızın gerçekte bizim olmadığını, Allah’ın ﷻ birer ihsânı ve elimizde bize verilmiş birer emâneti olduğunu, bu iyiliğin şükrünü ancak başkasına yardım etmekle ödeyebileceğimizi anlarız. Böylece Allah’ın ﷻ Vedûd, Vehhâb, Râzık, Muğnî, Fâtır, Fâdıl, Hasîb, Kâbil, Kâfi, Kâfil, Nâzır, Nasîr, Muîn, Müyessir, Zekiyy, Vekîl, Muğîs, Sâdık, Selâm, Şefîk, Vâris, Vâsi’, Veliyy, Kerîm isimlerinin gereklerini bir nebze de olsa yaşamış oluruz ve bu mübarek isimleri anlamış ve bu isimlerin vesilesiyle Allah’ın ﷻ rızâsına inşallah ulaşmış oluruz.

Meselâ, hac ibadeti ile milyonlarca Müslüman bir araya gelir, doyulmaz bir kardeşlik duygusu yaşarız. Arafat’ta vakfe esnasında Allah’ın ﷻ huzurunda dimdik duruş ve duâ ile tevâzuyu birleştirmiş oluruz. Bu dik duruşumuzla Kayyûm ismini anlarız. Kâbe’yi tavaf ederken, Kâbe’nin etrafında dönerken zerrelerden güneş sistemlerine ve yıldızlara kadar kâinatın baş döndürücü ritmine Allah’ın ﷻ adını zikrede zikrede uyum sağlamış oluruz. Her şey Allah ﷻ diye diye dönüyor… dönüyor ya… Biz de “Allahümme Lebbeyk!” (=Allah’ım emrindeyim! Allah’ım emret! Sana kurban olayım!) diye diye döneriz. Minâda şeytanları Allah’ın ﷻ kahrına havâle ederiz. Böylece Allah’ın Mâlik, Kuddûs, Samed, Kahhâr, Şefî’, Sâlim, Hannân, Mennân, Merğûb, Mübîn, Muavvin, Muhît, Muhsî, Zü’l-Meâric, Sultân, Sübhân, Vitr, Hâdî, Fâtih, Hafiyy, Mürebbî, Raûf, Rakîb, Mü’min isimlerini yaşayarak anlama inkanı bulmuş oluruz. [ Hadımköy adak kurban ]

Kurbana gelince… Kurban kanlı bir ibâdettir. Bize bir kan şoku yaşatır. Kurban kesmekle ibâdet duygularımızı kana boyarız. Bayrağımız da şehitlerin kanıyla boyanmış değil mi? Şehitlerimiz de vatan yolunda Allah ﷻ  için kurban olmuş kimselerdir. Yeri geldiğinde biz de şehit olmaktan, Allah ﷻ için kurban olmaktan şeref duymaz mıyız? Öyleyse kanı unutmamalıyız. Kanı yaşamalıyız. Allah’a ﷻ kan ile ulaşabilmeliyiz. Kanın ne esrârengiz bilgi, rahmet ve hayat deposu olduğunu, kandaki Allah’ın ﷻ eşsiz san’atını ve benzersiz kudret mu’cizesini görerek Allah’ın ﷻ büyüklüğünü ve azametini; kurban ibâdetinde tecellîsini gördüğümüz Kebîr, Azîm, Azîz, Celîl, Muhyî, Mümît, Âhir, Alîm, Rahmân, Hayy, Kayyûm, Bâis, Muîd, Mükevvir, Muktedir, Gâlib, İlah, Kâbıd, Sâni, Metîn, Şehîd, Bâtın, Zü’l-Emân isimlerinin açtığı ışık ve aydınlık yolda öğreniriz. Kurbanın her bir hücresine, her bir kılına söz verilen sevap, günahlardan temizlenme ve bâkî cismânî mükâfâtlar ancak bir duygu patlaması ile elde edilebilir.